Yaratıcı Kişiler Serisi-2 // Emine Erdem

Yeni köşemiz 'Yaratıcı Kişiler' serisinin Temmuz ayı konuğu, NYSA CERAMİC' in kurucusu sevgili Emine Erdem. Yaptığı işlerin güzelliği ve farklı tarzı beni çok etkiledi; seramik eserlerindeki antik hava ile Nysa Antik Kenti arasındaki bağlantı ise hayranlığımı daha da artırdı.

Ayrıca, çok yeni evlendiği eşiyle Nysa Antik Kenti'nde tanışıp orada evlendiklerini duyduğumda, kendisine olan merakım daha da derinleşti. Mini röportajımızın cevaplarını heyecanla bekledim :)

Sizleri daha fazla bekletmeden hemen röportajımıza geçiyorum. Keyifle okumanızı ve ilham almanız dilerim.

3 cümle ile Emine'yi bize anlatır mısın?

İlla bedenimi ve aklımı çalıştıracak bir iş bulurum. O yüzden evvela işçi arıdır, Emine. Sonrasında meraklıdır ve bir şeyler öğrenmeyi çok sever.

1-  Markana ismini verdiğin, yakın zamanda orada evlendiğin Nysa antik kenti ile hikayeniz nedir ve nasıl başladı?

Emine: Nysa ile bağım 2014’te başladı. Nysa gördüğüm ilk antik kentti. Nysa’ya çıkan yokuşta hayıtlar,  fıstık çamları ve zeytin ağaçları var. Bu yüzden gönlümün Santiago’sudur. Aydın’da yaşadığım dört yıl boyunca ara ara inime gidiyormuş hissiyle bağ kurduğum güzel ve büyüleyici bir kent Nysa.

Markama isim düşünürken beni etkileyen bir yer, bir isim ve bir duygu arayışındaydım. Antik terimlere olan merakımdan aklıma Nysa geldi. O sıralar Adana’da ikamet ediyordum. Marka ismime karar verdiğimde belki Nysa ile uzaktan da olsa görünmez bir bağım olur, düşüncesindeydim ki yıllar sonra Aydın’a geri döndüm ve sevgili eşimle bu kentte tanışıp tiyatrosunda evlenme teklifi aldım.

2-  Pek çok seramik markası olmasına rağmen, senin çalışmalarının tarzı oldukça farklı. Koleksiyonunu oluştururken hangi unsurlardan ve ilham kaynaklarından faydalanıyorsun?

Emine: Kendi ruhumla kurduğum en sahici iletişimi doğaya yakın durduğum anlarda hissediyorum. O zamanlarda titreşiyorum demek daha doğru. Bana göre yaratıcılık duyarlı olmakla ve doğada olmakla bağlantılı. Birçok düşünür gibi benim için de ‘’Bütün sanat doğanın bir taklidi.’’

3- Tasarımlarında antik dokular ve formlar dikkatimi çekiyor. Bu öğelerin, tarzının genel çerçevesini oluşturduğunu söyleyebilir miyiz?

Emine: Kesinlikle söyleyebiliriz. Çocukluğumdan beri müzelerde gördüğüm seramiklere hayranlık duyuyorum. Kalıp kullanmaktansa parmaklarımla çamuru hissederek üretmek, çamurun üzerinde parmak izlerimi görmek benim için üretmenin en anlamlı yolu.

4- Yaratıcılığını nasıl besliyorsun?

Emine: Yaratıcılığımı besleyen çok şey var ama önemli bulduğum üç tanesini paylaşmak istiyorum: Birincisi çamuru ellerimle şekillendirmek, ikincisi doğada iyi bir gözlemci olmak; yani bitkileri, hayvanları seyretmek, mevsim geçişlerini takip etmek ve dokunarak doğayı hissetmek. Üçüncüsü ise duyarlı olmak; etrafımda ve ülkemde yaşanan durumlara ve küresel meselelere karşı ilgili olmak yaratıcılığımı besliyor.

5- Nysa seramik ürünleri şu an yurtdışında satılıyor. Geleceğe yönelik başka hangi planların ve hedeflerin var?

Emine: Yurt dışında yaşayan seramik sanatçıların atölyesinde eğitim görmeyi çok isterim. Kaç yaşına gelirsek gelelim öğrenmenin sınırı yok gerçekten. Umarım en kısa zamanda bu hayalimi yaşarım.:)

Röportaj isteğimi kendisine meğer düğün gününde iletmişim, ve o da tüm telaşı arasında hemen geri dönüş yapmıştı. Bence işini bu kadar aşkla yapan bir kişinin daha nice başarılarını uzun yıllar boyunca izlemeye devam edeceğiz.

Hepimize ilham olması dileğimle..

Sevgiler,

Ayşegül