Merhabalar,
Biliyorsunuz asıl mesleğim mimarlık. İç mi dış mı olduğumu sormayın lütfen :) Eğer iç mimar olsaydım, kendimi iç mimar olarak tanıtırdım. Yaklaşık 15 yıldır bu mesleği severek yapıyorum. 10 yılı kurumsal firmalarda geçti, son 5 yılı ise freelance çalışarak devam ettim. Mimarlık, çocukluğumdan beri yapmayı hayal ettiğim bir meslek.
Benim için mimarlık, estetik, tasarım ve işlevsellik demek. Bir mekanı, bir masayı, bir eşyayı kullanıma uygun şekilde yani fonksiyonel ve aynı zamanda estetik olarak tasarlamak demektir.
Şimdi mimarlıktan Bapubags'e geçelim. Bapubags'i bildiğinizi varsayıyorum. Aksi takdirde neden burada olasınız ki, değil mi? :) Bapubags'in özünde fonksiyonellik ve estetik bulunuyor. Enerjik renkler, farklı dokular ve doğal kumaşlar her sezon mevcut. Herkeste bulunmayan, göze hoş gelen ve aynı zamanda çok fonksiyonel olan ürünleri tasarlamak zordur. İşte Bapubags olarak biz bunu başarıyoruz.
Neden bunları anlatıyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Sebebini açıklayayım. Geçtiğimiz ay, mesleki olarak da sıkı takipçisi olduğum Home Art - Sade Yaşam dergisinde mini röportajım yayınlandı. Konu, mimarlar ve markalarıydı.
Ben de hem mesleğim ile hem de kendi markam Bapubags ile ilgili soruları cevapladım. Benim içinde çok heyecanlı ve güzel bir hatıra oldu. İki çok sevdiğim işimle ilgili, eskiden beri takip ettiğim Home Art - Sade Yaşam dergisinde yer almak çok özeldi. Bu imkanı bana sağlayan Gülderen Tumba’ ya ve Ceren Gizem Aksu'ya çok teşekkür ederim.
Şimdi sizinle bu mini röportajı paylaşmak istiyorum.
1-Mimarlık eğitimi size nasıl bir vizyon kattığını düşünüyorsunuz?
Mimarlık çok kapsamlı bir meslek. Sanatla iç içe, tasarım odaklı, yaratıcılığınızı ve hayal gücünüzü geliştiren, insanlara nefes alacakları, mutlu ve huzurlu ortamlar oluşturan bir iş. Bu da insanı çok besleyen, tatmin eden bir duygu. Olaylara daha bütünsel ve çözüm odaklı bakabilmemin de aldığım eğitimle doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyorum.
2-Mesleğiniz ile paralel ürün tasarım nasıl ortaya çıktı?
Bir yapının estetik görünmesi kadar işlevsel olması da çok önemlidir. Renklerin uyumu, farklı dokuların kullanımı ve malzeme seçimi de mimarlığın esas ilkelerinden bazılarıdır. Bu ilkeler bir araya gelince hem fonksiyonel, hem sürdürülebilir, hem de estetik açıdan göze hitap eden çanta tasarımları ortaya çıktı.
3-2 ayrı disiplin/meslek profesyonel bakışı nasıl sentezliyorsunuz?
Mimari projeler çizerken 1 cm bile bizim için çok önemlidir. En ufak ölçülere ve detaylara dikkat ederek tasarım yapmak zorundayız. Çantaları tasarlarken de kol uzunluğundan, çanta ebatlarına, iç ceplerin ölçülerinden, vücut proporsiyon uyumuna kadar her detayı büyük titizlikle çalışıyorum. Çantamızı kullanan kadınların hayatını kolaylaştıracak şekilde ama bunu yaparken de estetik güzelliğini, doğal dokusunu koruyarak tasarlamaya özen gösteriyorum.
4-Bapubags işlerinden bahseder misiniz, neler yapıyorsunuz?
Bapubags tasarım odaklı, estetiğe ve fonksiyonelliğe önem veren aynı zamanda sürdürülebilir kumaşlarla, kadınların hayatını kolaylaştıran bir çanta markası. Koleksiyonumuz, dışı %100 keten kumaş, içi renkli pamuk astardan oluşan tote baglerden, daha çok kış mevsiminde tercih edilen su itici özelliği bulunan mumlu kanvas kumaştan yapılan çantalardan ve birbirini tamamlayan zıt renklerden oluşan küçük kapitone bakım çantalarından oluşuyor. Son olarak Hindistan’ dan getirdiğimiz Block printing yöntemiyle yapılan el baskısı kumaşlarla oluşturduğumuz çantaları kapitone ürün gamımıza ekledik. Kapitone modellerimiz çanta içi düzenleyici ve seyahatlerde kurtarıcı olmasının yanı sıra, şık tasarımı ile el çantası olarak da kullanılabiliyor.
5-Mimar olarak ve aynı zamanda farklı bir iş de yaparken kendinizi nasıl geliştiriyor, besliyorsunuz?
Tasarım ile ilgili en önemli kavram, ilham. Sanat ve mimarinin iç içe geçtiği mekanları gezmek, mesela modern sanat galerisi ya da 200 senelik evlerin bulunduğu eski bir sokak benim için her zaman ilham kaynağı olmuştur. Bunun yanı sıra kendimi geliştirmek için online eğitimler alıyorum. Kumaş tekniklerini, yeni trendleri ve modayı takip ederek daima güncel kalmaya çalışıyorum.
Yazımı backstage fotoğrafları ile sonlandırıyorum. Heyecanıma ortak olduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgiler,
Ayşegül
